24 Ağustos 2015 Pazartesi

DRAM İle Biten Aşk Hikayem Part 1

Genelde yazılarımı bilgi amaçlı yazmaya özen gösteriyorum. Ama belli bir yerden sonra olaya insanın duyguları da karışıyor. Şuan canım çok sıkkın. Birisini arayıp bu saatte de darlamak istemiyorum.Geriye burası kaldı. Anlatmazsam çatlayabilirim. 4 gündür evden çıkmıyorum. Evden çıkmamamın sebebi anlatacaklarım değil ama.İnsanlardan çok bunaldım. Evde kafa dinlemek iyi gelebilir. Gerçi 2. günden sonra hiçbir şey yapmamakta sıkıyor insanı..

Muhterem şahısı ilk 9 mayıs 2015 tarihinde gördüm. Belediye ile birlikte organize ettikleri maker demo day günlerine ev sahipliği yapıyordu. Bizi de yaptığımız bir işten dolayı davet etmişlerdi. Ben hayatımda bu kadar cool bir adam daha görmemiştim. Yakışıklı değildi.Keza çirkinde denilemezdi. Ama çok başka bir aurası vardı. Mavi düz gömleği, siyah kot pantolonu ve spor ayakkabılarıyla sıradan bir tarzı vardı. Ayrıca penguen gibi bir duruşu vardı. yürürken ve ayakta dururken ayakları dışa bakıyordu. O bile çok hoşuma gitmişti. Onunla hiç iletişim kuramamıştık o gün. Organizasyonu aşırı sempatik kuzeniyle birlikte düzenlemişler. Bizimle hep kuzeni ilgilendi. Gönül ya bu nerde ulaşılamayacak bir şey var gider ona tutulur. Diğer katılımcılar da dahil herkes birbirini tanıyordu. Dışardan sadece biz vardık .Yabancılığımız 100 metre öteden anlaşılırdı. Saolsunlar ki hepsi ayrı ayrı bizle ilgilendiler. Yabancı olduğumuzu hiç hissettirmemişlerdi. Hatta bizi evlerinde ki partilerine bile davet etmişlerdi. Tabi malum şahıs radara girmişti bir kere. O partiye gitmemek yakışık almazdı... Neyse akşam 23:00 suları biz partiye teşrif ettik. Partiye ilk gelenler arasında yerimizi aldık. Ortam yabancı olunca bizde bize verilen saatte geldik. Aslında verilen saatin daima 1 saat ilerisi olduğunu düşünememiştik. Parti X kişisinin evinde yapılıyormuş meğersem. Şans o ki evde 1 sokak ötemdeymiş. Evlerimizin mesafesi camdan baksak birbirimize el sallarız yakınlığında yani..

Neyse eve vardık. Girdik içeriye. Evde sarışın bir çocuk; kırmızı gözlüklü, kısa saçlı bir kız ve X kişisi var. Bizde 3 erkek bir de ben. Sarışın çocuk dj setiyle uğraşıyor. Benimki ortalıklar da dolanıyor. Ev dubleks bu arada. Koltukta oturan kızın yanına bende oturdum. İletişim kurmaya çalışıyorum. Bende de çok saçma bir durum var. Birisinden hoşlandıysam o kişiyle hiç konuşmam. Yüzüne bile bakmam.Sanki hoşlandığımı anlayacakta rezil olcakmışım hissi var. Yok be ne hoşlanması modlarında :) Ama o hariç ortamdaki herkesle iletişim kurarım. Kıza sorular yöneltiyorum muhabbet ilerlesin diye. Kız cevaplıyor susuyor. İletişimin temelinde sen bir şey sorarsın. O cevaplar. Aynı soruyu onunda sormasını beklersin. Muhabbet böyle soru cevap şeklinde ilerler. O zaman anlayamamıştım şimdi düşününce kız benden hoşlanmadı. Nedenini de ilerleyen partlar da anlatırım...Allah tan sarışın çocuk durumu fark etti ve hemen bizle sohbete koyuldu . Benimki dersen ortalıklar da yok. Yavaş yavaş insanlar gelmeye başladı.

Ve parti zamanı. Devamını da 2. partta anlatacağım...


22 Ağustos 2015 Cumartesi

Suyunuzu Renklendirin


Teknoloji geliştikçe insanların bilgiye ulaşması günden güne kolay hale gelmektedir. İnsanlar artık daha bilinçli hale geldi. Hepimiz sağlık konusunda iyi kötü bilinçlendik. Küçük bir rahatsızlığımız da ilaçlara sarılmamamız gerektiğini geçte olsa kavradık. Hal böyle olunca alternatif tıp göz ağrımız oldu.

Sıcak yaz günlerinde içtiğimiz suyu renklendirmeye ne dersiniz. Güzelliğin % 50 si dıştan sağlansa da geri kalan % 50 lik dilim içten sağlanırsa tam verim elde etmiş oluruz. Kullandığımız bakım ürünleri, yaptığımız spor derken yediğimiz içtiğimiz şeylerinde önemi büyük. Işıl ışıl bir cilt, parlak saçlar için içimizi de güzelleştirmemiz gerekir. Ne yersen o sun cümlesi çok doğru bir sözdür. Güzelliğine düşkün ve kilo problemi olan bayanlarımız için kendimin de uyguladığı detoks suyundan bahsetmek istiyorum.

Yediğimiz, içtiğimiz herşey, kullandığımız ilaçlar, soluduğumuz hava, alkol, sigara, yanlış yapılan diyetler, hatta stres bile vücudumuzda toksik birikmesine sebep olur. Biriken bu toksiklerin sağlımız için bir şekilde vücuttan atılması gerekir. Sihirli dokunuşlarla bu toksinlerden kurtulmamız elbette mümkün. Bu nokta da devreye detoks suları, detoks çorbaları giriyor. Hemen bunlardan birinin tarifini veriyorum. Malzemeler hemen hemen hepimizin evinde bulunan malzemelerden.


  • 3-4 dilim limon
  • 1 orta boy salatalık
  • 10-15 dal maydanoz
  • 7-8 adet buz parçası
  • 2 litre su
Salatalığı dilimledikten sonra malzemelerin hepsini bir sürahiye dolduruyoruz. Üstüne de suyu ilave edip 3-4 saat buzdolabında bekletiyoruz. Bekleme süresi dolduktan sonra afiyetle içebilirsiniz.

Maydanoz, A, K ve C vitaminleri bakımından zengin bir bitkidir. İdrar söktürücü ve ödem atıcı özelliği vardır. Kansere yakalanma riskini azaltır ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Gün içerisinde yemeklerinizin yanında da tüketebilirsiniz. Nefes kokusuna iyi gelir.

Limon, C vitamini deposu olan limon gribal enfeksiyonlar için birebirdir diyebiliriz. Bunun yanında kolestrol düşürücü ve yağ yakıcı özelliğinden dolayı obeziteyle savaşta 1 numaradır. Her sabah aç karına 1 bardak suya birkaç damla limon sıkıp tükettiğinizde gün içinde sindiriminizin kolaylaştığını ve metabolizmanızın hızlandığını fark edeceksiniz.

Salatalık, içeriğindeki A karoten ve B karoten sayesinde yaşlanmanızı yavaşlatır. Cilt sağlığı için önemlidir. Cildi nemlendirme özelliği vardır. Cildinize salatalık sürdüğünüzde cidinizin parladığını görebilirsiniz.

Detoks sularını evinizde bulunan istediğiniz bitkiyle yapabilirsiniz. Herhangi bir sınırlaması yoktur. 

20 Ağustos 2015 Perşembe

HEDİYELİK KOKULU SABUNLAR

 Son zamanlarda sıklıkla rastladığımız, kendimin de yaptığı bir işten bahsetmek istiyorum. Günümüzde artık insanlar organizasyonlara büyük önem veriyorlar. Düğün, kına, nişan derken bunlara ilaveten baby shower, 1 yaş, mevlidler de büyük önem kazandı. Hal böyle olunca görsellikte kaçnılmaz oldu. Şekerlerin , lavanta keselerin yerini kokulu butik sabunlar ve kokulu taşlar aldı.İnsanlar bu işten ciddi paralar kazanmaya başladı.
Üstelik yapımı da çok kolay. İster kendi organizasyonlarınız için, ister hobi amaçlı çevrenize hediye edebilirsiniz, isterseniz de bu işten ekmek yersiniz.

Baştan şunu söyliyeyim yapımı kolay desem de ticari amaçlı yapmaya başladığınızda emek ve sabır istiyor. Çevrenizin geniş olması şart. Biraz da ağzınız laf yapmalı. Ürününüzün güzelliğinden ziyade pazarlama kısmı da büyük önem taşıyor. Her işte olduğu gibi işi yapan çoğaldıkça ürün fiyatı da ölü satıcılar yüzünden düşmekte. Ürününüz istediği gibi kaliteli olsa da insanlar için bu gibi şeyler de fiyat uygunluğuna bakmakta. Kalite de haliyle 2. plana düşmekte. Bazıları var ki emeğinizi hiçe sayıp maaliyetin altında sizden ürün almak için pazarlığa tutuşmakta.

Sıkıntılarını bir yana bırakacak olursak çok zevkli bir iş. Yaptığınız ürünleri insanların evinde görünce mutluluk duyuyorsunuz." Peki ben bu sabunları nasıl yapabilirim? " diyenlere ise hemen anlatıyorum. Yapmanız gereken ilk iş malzemelerini temin etmek. "Peki nerede satılır bu malzemeler?". Hemen elimizin altında internet mevcut. 
Almanız gerekenler ,
-eriyebilir opak sabun bazı
-sabun boyası
-esans
-silikon kalıp
-tül
-kurdela
-Alkol(sprey kolonya)

İnternetten alabileceğiniz gibi yaşadığınız şehir de hobi dünyası, el işi gibi malzemeler gibi dükkanlarda da satışları mevcut. İstanbul da oturanlar ise bu konu da daha avantajlı. Eminönünde ki mısır çarşısında malzeme satan çok güzel dükkanlar var. İnternet fiyatlarından daha uygun.


Yapılışından bahsedecek olursak aldığımız eriyebilir opak bazı benmari usulü eritiyoruz. Benmari usulü, geniş bir tencerenin yarısına kadar su dolduruyoruz. Opak bazı koyduğumuz kabı su dolu kabın içine koyuyoruz. Su kaynamaya başladıkça bazımız eşit oranda erimeye başlıyor. Benmari usulü eritmemizin sebebi sıcak su kabın her yerine aynı oranda temas ettiği için homojen erime gösteriyor. Diğer türlü direkt bazı ocakta eritmeye kalkarsak baz homojen erimeden kaynamaya başlar.. Bu istediğimiz bir şey değil.Bazımız eridikten sonra içerisine istediğimiz renk boyayı koyuyoruz.Esansı da aynı şekilde ilave ediyoruz. Bu işlemler tamamlandıktan sonra baz soğumadan silikon kalıplara dökmek gerekir. Esans ve boyayı ekledikten sonra baz da köpürme meydana geliyor. Pürüzsüz sabunlar elde etmek için kalıba sabunu dökmeden önce sprey kolonya sıkmalıyız. Aynı işlemi sabunu kalıba döktükten sonra da yinelemeliyiz. Böylece yüzeyde hava kabarcıkları kalmaz.

Bazın kalitesine göre, 10-15 dk içinde sabun kuruyor. Bundan sonrası sizin hayal dünyanıza kalmış. Tülle süslemenin yanında asetat kutulara da koyabilirsiniz. Tülün maliyeti daha düşük diye tül kullanmayı tercih ediyorum ben. Resimde gördükleriniz yaptıklarımdan birkaçı. Merak edenler ve tam olarak anlamamış olanlara talebe göre fotoğraflı anlatım ve farklı seçeneklerde paylaşım yapabilirim.

  Not düşmek istiyorum, yapımı kolay olsa da kimyasallarla uğraşıyorsunuz. Direkt eritilmiş bazın solunması çok zararlı.Yapmaya karar verdiyseniz eldiven ve maske kullanmanızı tavsiye ederim. Alerji, astım gibi rahatsızlıkları olanlara ise sabun yapmalarını tavsiye etmem. Sağlığınızdan daha önemli değil.Son olarak eklemek isterim bazı erittiğiniz kabı daha sonra kullanmayınız.

14 Ağustos 2015 Cuma

Piaget'in Ahlaki Gelişimi Kuramı


Ahlak gelişimi ile öncelikle Piaget ilgilenmiştir. Piaget'e göre; bilişsel gelişimin ahlaki gelişim için ön koşul olduğu kabul edilir. Çocukların ahlaklı davranışlarından ziyade ahlaki yargı düzeyleriyle ilgilenmiştir. Ahlaki yargı gelişimini ölçmek için çocuklara ahlaki ikilemler ( dilemma, çelişki) içeren öyküler sunmuştur. Piaget ahlaki gelişim kuramını 3 dönemde ele almıştır:

Ahlak Öncesi Dönem (0 - 4/5 yaş):

  • Çocuk benmerkezci eğilimden dolayı başkasının bakış açısını anlayamaz, oyunda ve sosyal yaşamda kuralların varlığından haberdar değildir.
Dışa Bağımlı Evre (Ahlaki Gerçekçilik) (6 - 11 yaş):
  • Çocuk bu dönemde kuralların ve ilişkilerin sorgulanamaz olduğunu düşünmekte ve otoritenin görüşünü aynen kabul etmektedir.
  • 7-8 yaşlarında eşitlik ilkesi devreye girer.
  • Suç - ceza derecesini oranlar.
  • Daha şiddetli cezalandıran suçlar, daha kötü suçtur.
Özerk Ahlak Evresi (Ahlaki Görecelilik) (12 yaş ve üstü):
  • Çocuk kuralların değiştirilemez olmadığını, istenirse anlaşılarak değiştirilebileceğini, kuralların çiğnenmesi durumunda sonuçlara göre değil niyete ve koşullara göre karar verilmesi gerektiğini düşünmektedir.
  • Kuralları her oyunda değiştirme, birlikte belirleme gibi özellikler kazanır.

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Konfeksiyon Askısı


     İster kadın olalım ister erkek her evde olması gereken bir üründen bahsetmek istiyorum size. Hepimizin ortak sorunudur sabah kalktığımızda bugün ne giyeceğim ben diye düşünmek. Kıyafet denerken saatlerimizi harcarız. Bu uğurda okula, işe geç kaldığımız bile olmuştur. Gardırop istediği kadar büyük olsun aradığımızı bir türlü bulamayız. Bazen gardırobu düzenlerken altlara sıkışmış bir elbise buluruz. "Aa benim böyle elbisem mi varmış" diye hatta şaşırırız.
  
     Geçenlerde arkadaşıma oturmaya gittim. Gözüme çarptı birden. Hemen soru yağmuruna tuttum .Nereden aldın? Kaça aldın? Kullanışlı mı? diye sorularımla bunaltmayı da ihmal etmedim :) Adının ne olduğunu tam olarak bilmiyordum ama. Özverili araştırmalarım sonucunda adının konfeksiyon askısı olduğunu öğrendim.
İnternetin en güzel yanı da budur herhalde. Her istediğini tek tıkla buluyorsun. Adamlar çok güzel tasarımlar yapmış. Çokta pahalı bir ürün değil. 30 Tl den başlıyor. Özelliğine göre de fiyatta artış gösteriyor. Hemen kendime de sipariş ettim bende. Bakalım gelmesini merakla bekliyorum.

      Biz bayanlara giyinme odası olmadığı sürece gardırop yetersiz geliyor. Tıkış tıkış Gardırobun içinden aradığımızı bulamıyoruz. Üstelik 1 tane kıyafet almak için bütün gardırobu yere indiriyoruz. Düzelttik diyelim yarın sabah, sonraki sabah, bir sonraki sabah gene aynı sorunları yaşıyoruz. Kısır döngüden kurtulmamız mümkün olmuyor.

      Benim gibi zamandan tasarruf etmek isteyenler için şahane bir ürün. Her şey gözünün önünde. Kalkıyorsun, seçiyorsun ve giyiyorsun. Sıfır dağınıklık. Abartısız söylüyorum herkesin evinde mutlaka bir konfeksiyon askısı olmalı. Çok yerde kaplamıyor hem. Şiddetle tavsiye ederim.

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Mayasız Hamurdan Bazlama Tarifi


                                                         MALZEMELER:

  • 3 su bardağı un 
  • 1 su bardağı su
  • Tuz
                                                          YAPILIŞI:
  • 3 su bardağı hamur genişçe bir kaba konulur.
  • Tuz atılır.
  • Üzerine 1 su bardağı ılık su ilave edilerek yoğurulmaya başlanır.
  • Kulak memesi kıvamına gelince 4 eşit bezeye ayrılır.
  • Oklava ya da merdane yardımıyla hamur açılır. Hamuru açarken zemine ya da oklavaya yapışmaması için üzerine un serpiştirilir.
  • Resimdeki gibi porselen tabağın ortası büyüklüğünde hamuru açmak yeterlidir.
  • Teflon tava ocakta ısıtılır ve açtığımız hamur tavaya konur. 
  • 1-2 dk gibi bir sürede bir yüzü pişirilir.
  • Sonra diğer yüzü spatula ile çevirilerek diğer yüzünün pişmesi sağlanır.
  • Bu işlemler diğer bezeler için de uygulanır.
  • Ortaya bazlama ile şepit karışımı bir lezzet elde edilir.
     Mutlaka deneminizi tavsiye ederim. Haydi afiyet olsun.

Yeşil Mercimek Yemeği



    Yeşil mercimek, bir kuru bakliyat çeşididir ve saymakla bitmeyecek derece de faydası vardır. Tam bir protein deposudur ve lif kaynağı bakımından oldukça zengindir. Etle eşdeğer proteine sahiptir. İçerisindeki yararlı karbonhidratlar sayesinde yavaş sindirilir ve uzun süreli tokluk sağlar.Diyet listelerinin başını çeker. Ayrıca kolesterol düşürücü ve tansiyon dengeleyici özelliği de mevcuttur. Yeşil mercimek bakliyatların kraliçesidir diyebiliriz.

   Bu kadar faydası olan bir besinin yemeğini yapmasaydık haksızlık olurdu. Gönlüm elvermedi ve kolları sıvadım.Sonuçtan hem ben memnun kaldım hem de kraliçe.

    Gelelim kraliçenin malzemelerine:
-1,5 su bardağı yeşil mercimek
-Su
-2 küçük boy soğan
-2 tane yeşil biber
-1 yemek kaşığı salça
-Tuz
-3 yemek kaşığı sıvı yağ
   
     Yapılışı: İlk olarak mercimeklerimizin içerisinde taş var mı diye iyice kontrol ediyoruz. Taşları kontrol edilen mercimekler yıkanmaya alınır  ve derince bir tencereye konulur. Üzerine tencerenin ağzına kadar su doldurulur. 1 tatlı kaşığı kadar tuz atılır. Mercimekler haşlanmaya bırakılır. Mercimeklerin haşlandığını anlamak için tadına bakarız. Yumuşamışsa haşlanmıştır.30 dk gibi bir süre yeterlidir. Haşlanılan mercimekler süzgeçle süzülür. Daha sonra soğanlar ve biberler istenilen şekilde doğranır. Tencereye 3 yemek kaşığı kadar sıvı yağ konur. Soğanlar ve biberler tencereye konarak yağ ile sotelenir. 1 çorba kaşığı salça da ilave edilerek kavrulmaya devam edilir. Tencere ye haşlanmış mercimekler de ilave edilir. Bütün malzemeler tencere de iyice karıştırılır. Karışımın üstüne sıcak su ilave edilir. Sıcak su miktarı malzemelerin 3 parmak üstünde olacak şekilde ayarlanır. 20 dk gibi bir süre orta ateşte pişmeye bırakılır. Ocaktan almaya yakın 1 çay kaşığı tuz konur. Yemeği lezzetlendirmek için baharat ilavesi de yapılabilir.Yemeğimiz servis edilmeye hazır. Hadi afiyet olsun.